DAMAL´in Tarihi

Yörenin tarih öncesi ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadir. Malazgirt Savasi’ndan (1071) önce yöreye Oguz boylari yerlesmistir. Alpaslan tarafindan 1064’de Selcuklu topraklarina katilmistir.1877-1878 Osmanli-Rus Savasi’ndan sonra yapilan Ayastefanos Antlasmasi ile yöre, Ruslara birakilmistir. Rus ordusunun cekilmesinden sonra, Ingiliz destegindeki Ermeni ve Gürcü ceteleri yöreyi isgale baslamistir. Bu isgale karsi, Ardahan’da Milli Islam Sura Yerel Direnis Hükümeti kurulup siyasi ve askeri mücadele yapilmis, 16.03.1921 tarihinde yapilan Moskova anlasmasi ile Türkiye’nin Rusya ile siniri cizilmistir. Bugün bu sinir Türkiye ile Gürcistan arasindadir .Damalin kurtulusu 3 mart 1921’de Türkiye Cumhuriyeti topraklarina katilmistir.

Cumhuriyetin ilanindan sonra Damal, nahiye olarak 21 köyle birlikte Kars’in Posof Ilcesine baglanmistir. Damal 1954-1958 tarihleri arasinda Kars’tan ayrilarak Ardahan Ilcesine baglanmistir. Hanak Nahiyesinin 1958 tarihinde Ilce statüsüne getirilmesi sonucu köyleriyle birlikte Hanak Ilcesine baglanmis, 1972 yilinda belediye kurularak kasaba statüsüne dönüsmüstür. 1992 yilinda Ardahan’in il olmasi ile Damal da ilce konumuna getirilmistir.

Ilcede günümüze gelebilen eserler arasinda; Seyitören Köyü Kizlar Kalesi, Otagli Köyü Gacibe Kalesi, Ücdere Köyünde yikilmis durumda olan Karanlik Kale ve Cala Manastiri vardir. Konuksever Mahallesinde bulunan kilise ve Oburcak Köyü icerisinde bulunan anit mezar bulunmaktadir.

Yöre halki Istanbul agzina yakin Maras sivelerini günümüzde dahi kullanmaktadirlar . Geneli Hüseyni–Bektasi olan Alevilik inancindaki yöre halkinin kadin giysileri Orta Asya’ dan gelen eski Oguz gelenegini yasatmalari bakimindan dikkate deger yönüyle Doguda Tanri Daglarindan Batida Tuna boylarina kadar uzanan topraklar Türk kültür birliginin kanitidir

KILISE
Damal Merkez Konuksever Mahallesinde bir de kilise bulunmaktadir. Kücük bir kilisedir. Kapisi batiya pencereleri de güneye ve doguya bakmaktadir. Distan ve icten duvarlari yontulmus tastan yapilmistir. Duvarlarda Horasan denilen harc kullanilmistir. Horasan yumurta ve kirec karisimi bir harc olup sökülmesi zor dayanikli bir harctir.
Üst tavan kismi kubbe seklinde olup sökülmüstür. Duvarlarinin bir kismi kacak kazilar sonucu  sökülüp tahrip edilmistir. Etrafindan insan kemikleri ve iskeleti cikmaktadir.

Ulgar Dağı

Bu dağ 2950 metre yükseklikte olup, yılın ilk karı buraya yağar. Damal – Posof ilçe sınırında bulunan Ulgar Dağı bir gelin dudağını andırmaktadır. Volkanik bir dağ olduğu püskürük kayalardan anlaşılmaktadır. Bu dağın ziyaret olduğu da söylenmektedir. Hatta insanlar birbirlerine beddua( kargıç) ederken “Çağırım ki sana Ulgar’dan bir zeval ola” derler. Herhangi bir çıkmazı ve isteği olanlarda Ulgardan medet umar yalvarırlar. “Döndüm Ulgar’a çağırdım Allah’a” diyerek dilek dilerler. Bu dağın arka yamacı olan Eşek Sırtı denilen yerde ve Şülgür Dere’sinde Türk- Rus savaşları olmuştur. Kışın kasım ayından nisan ayı sonlarına kadar karla kaplı olan dağın başından duman eksilmez. Yaz gelince yemyeşil ve çiçeklerle bezenmektedir. Yamaçlarından çok soğuk ve içim hoş sular fışkırmaktadır. Bu dağ ile ilgili bir de mani vardır.      

Ulgar bir maral olsa  

Saplısı karar olsa                

Ulgar seni yıkarım        

Yara bir zarar olsa.

GACİBE 

Otağlı Köyü Yaylası hudutları içerisinde olup hakim bir tepe üzerine kurulmuş bir gözetleme kulesi vardır. Tepenin yamacında yerleşim yeri kalıntıları mevcut olup zaman zaman kaçak define aramaları yapıldığı söylenmektedir. Aşık Kerem’in Aslı’yı ararken gecibeden geçtiği ve konakladığı efsanesi vardır.yukarı Gündeş Köyü’nden geçerken Kerem’i taşladıkları rivayet edilir. Bu olay üzerine Kerem’in şu beyiti söylediği de rivayetler arasındadır.

Gündeşliye gündeşliye
Davun işliye
Köpekleri vardır, insan dişliye

Gacibede bir gelin elinden su içtiği söylenmekte onun üzerine de şu beyiti söylediği söylenmektedir.

 
Şaştım anam şaştım
Gacibe şehrinden geçtim
Bir gelinin elinden su içtim
Aynı benim han aslıma benzermiş.

SEYİTÖREN KÖYÜ ( KIZLAR KAYASI KÖYÜ ) :

Köyün yakınında hakim bir tepe üzerinde yerleşim yeri mevcuttur. Burada yaşayan insanları bir kız beyin idare ettiği yani yönettiği rivayet edilir. Bu yönetici kız düşmanları tarafından bir savaş sırasında öldürülür. Bu kıza bir anıt mezar yaptırılır. Mezarın üzerine bir taş kule inşa edildiği söylenmektedir. Zaman zaman burada da kaçak aramalar yapılmıştır.


SAMİTHEV (ÜÇDERE) KÖYÜ KARANLIK KALE :

Üçdere Köyü üstünde olup derenin kenarındadır. Her ne kadar kale olarak söylenmekte ise de şu anda yıkılmış vaziyettedir. Kalenin içinde mahzen olup oradan geçilerek dereye yer altından suya inildiği söylenmektedir.

Daha sonraları Osmanlı Devleti kargaşalık döneminde buralarda küçük çaplı çetelerin olduğu ve bu kalede ikamet ederek yöre halkına zulüm yaptığı, adam vurduğu ve ev soydukları söylenmektedir. Kıçatan isminde bir eşkiyanın buralarda insanlara eziyet ettiği söylenmektedir. Top yolu denilen tarihi yolda bu kalenin üst tarafından geçmektedir.

ANIT MEZAR ( HALİL HOCA’NIN MEZARI ) :

Obrucak köyünün içinde bir tepe üzerinde inşa edilmiştir. Halil Hoca 1948 yılında Sovyetler Birliğine bilmeyerek yolunu yitirip geçmiş. Yedi yıl Sovyetler Birliğinde kalmıştır. Eski Türkçe okumuşluğu olan bu Üçdere’li vatandaş halk tarafından sevilip sayılan ve iyi birisi olarak tanınmaktadır. Sovyetlerden geldiğinde Türkiye’de bir yeri tanımamış, ancak Ardahan’a getirildiğinde Demirköprü’yü tanıyarak burası Ardahan demiş. Tanıyanlar çıkmış. Evine gelince pek konuşmaz olmuş. Geldikten sonra bir yıl yaşamış. Kendisi Üçdere Köyü’nden olduğu halde isteği üzerine Obrucak Köyü’ne defnedilmiştir.

Rivayete göre mezarında bazen ateş yandığı söylenir. Bayramlarda mezarı halk tarafından ziyaret edilmektedir.